baby

31 Temmuz 2006

11.AY
Ağzımızdaki dişlerin sayısı hergeçen gün daha da artıyor.Diş çıkaracağımız zaman çok şükür ateş falan olmadı ama çok iştahsızlık yaşadı.Yemek konusunda takıntılı biri olrak o dönemleri kızım gibi ben de zor atlattım.Artık ailemize yeni biri daha giriyor,kızımın bir kuzeni olacak,abla olacak abla....Bu durumda babaannesi kuzene bakacağı için kızıma bakıcı aramaya başladık.Zor ve sıkıntılı bir iş ...Nasıl bırakırım boncuğumu tanımadığım birine,hem kızım şimdiye kadar öyle güzel bir ortamda büyüdü ki........Neyse önümüzde 1 ay daha var,sonra düşünellim.De-de,ma-ma,ba-ba gibi kelimeler çıkıyor ama anneye yakın hiçbirşey yok.Bu durum çok ağır geliyor,takmıyormuş gibi davranıyorum..))))

9.AY
Kızıma süt verme işlemleri artık iyice yorucu olmaya başladı.Pompayı steril et(steril makınası almadığız için sürekli kaynatıyorum),sütü hazırla,küçük hanıma içir........Mersin'de geçirdiğimiz yorucu 5 günün ardından(yorucu diyorum orası benim dayanabileceğimin üzerinde sıcak,boncuğum o kadar dağınık yatıyor ki uyuyabilmemin imkanı yok)evde büyük bir felaketin eşiğinden döndük.Mersin dönüşü süt sağma işleminden sonra pompaları kaynattım ve tüpü kapatmadan yattım.Gözlerimi açtığımda göz gözü görmüyordu.Cenk ve ben telaşla Nehir' de alarak balkona çıktık.Sabaha kadar orda kaldık.Burası çok sıcak bir yer olduğu için pencereler kapalı ,klimalar açıktı.Yani temiz hava girmesi imkansızdı,iyiki uyanmışım........Bu olaydan sonra süt işini bitidik,kızıma sadece 9 ay süt verebilmiştim,aslında amacım 18 aydı....))))
Cenk artık Trabzon zamanı geldi Nevin dedi.Kızımı da alarak uzun uçak yolculuğuna çıktık.Bu sefer çok iyi bir yolculuk yaptık(artık kızım büyümüştü)Dedesi,anneannesi,teyzeleri ve dayısı kızımı çok farklı bulmuşlardı.İyi gezgi gemne kızım.Çünkü Adana'da sadece market görüyor desem yeridir.Arkadaşlarımın çocuklarıyla oyunlar bile oynadı.Yüksek sese alışık olmadığı için birbirlerie bağırdıkça benim kızım üzerine alıp ağlamaya başlıyordu.Artık Trabzon'dan dönişler zor olmaya başladı,günler öncesinden stresi başladı herkeste,bir dahaki geliş tarihi konuşulmaya başlandı.Uzakta olmak zor,Kızımın gelişimi fotoğraflar,kamera görüntüleriyle takip ediliyor.Çok acı,ilk torun ve hiçbir gelişiminde yanında yer alamıyorlar........Daha fazla bu konu üzerinde yazmayacam.Artık emeklerken kalkıp koltuğa tutunabiliyor........

8.AY
Kızımla hayat hergeçen gün daha güzel.İlk dişini bu ayda çıktı.Mersin'e giderken yolda fark ettim.İlk dişi gören hediye alırmış,ben gördüm yaşasın'dedim ve sevinçle kızımın hediyesini aldım.Zaten dişi neden çıkmadı diye çok kafaya takıyordum(olayları biraz büyüttüğümü söylüyorlar ama annelik bence böyle birşey)Yemek işi pek iyi gitmiyor,çok zor yemek yediriyoruz,oyunla,çizgi filmle falan.Ama akıllı kızım ağzını hep açar,hiç kapamaz,Sonra itinayla tükürür.Tekerlemelere,şarkılara devam.Yalnız artık Trabzon özlemimiz gene başladı,bakalım....

28 Temmuz 2006

12.AY
Emeklemekden ilk adımlarageçiş çalışmalarına başladı.Yaş günü için hazırlıklara başladık.Fakat Aylin!in düğünü kızımın 1.doğumgününü ertelenmesine sebep oldu(teyzesi kızımın doğumgünün sabote etti kendi deyimiyle)Bu arada hiç beklenmedik birşey oldu ve halamız hastaneye yatınca Nehir tek kaldı.Birgün iş yerine bile getirmek zorunda kaldım.Hemen anneannesi ve dedesi geldi,bu rada bakıcı bir teyze bulundu kızıma.Bu aradada sonsuz teşekkür Bahar sana.Sayesinde dünya tatlısı bir teyzemiz var artık.Anneannesiyle bakıcı teyzemiz(adı Melahat)
20 gün beraber baktılar kızıma,sonrasında dedemiz ve anneannemiz Trabzon'a geri döndüler. Trabzon'a gidilmeden kızıma bir doğum günü ve bir de mevlid yaptık.Babası çok güzel teletubbilerden bir pasta yaptırdı.Doğumgününde teyzeleri ve dayısı dışında herkes yanındaydı.Çok güzel hediyeler verildi kızıma.Herkese çok teşekkür.Pelin daha sonra gelebildi işlerinden dolayı.Yürüyebilmesi çok güzel bir duygu.Ninnisini artık daha farklı söylüyoruz(uyusunda büyüsü Nehir tıpış tıpış yürüsün yerine bıcır bıcır konuşsun Nehir diyoruz.)Herşey yolunda gidiyor kızımın hayatında

10.AY
Artık kızım burnun nerde,ağzın nerde diye sorduğumuzda gösterebiliyor.Hatta bir hafta sonu bu işe o kadar çok çalıştık ki kızım dışarda oturduğumuz bir yerde burnunu sinek ısırdı.Ama burnunu öğrendiği gün.)))Dişleri çıkmaya devam ediyor.Diş çıkaracağı zaman ateşi falan çıkmıyor ama iştahsız olan boncuk iyice iştahsız oluyor.Yemek takıntılı bir anne olarak bu durum beni çileden çıkarıyorum.Emekleme hızı her geçen gün artıyor.Üzücü bir durum de-de,ba-ba,ma-ma gibi sesler var ama anneye yakın hiçbirşey yok.Kızımın bu döneminde babaanne ve Ece'ye olan düşkünlüğüçok fazla.Ece'le şakalaşıyor,oynuyor.Tabi görüntüler kamerayla tescillenmiş durumda.Bebeklere fazla bir ilgisi yok,çoğunlukla kapalı kapıları açmak,kağıt yırtmak geliyor kızımın zevkleri arasında.

7.AY
Artık Adana!ya iyice yaz gelmişti,kızımı belli aralıklarla kreminide sürmek şartıyla dışarı çkartıyoruz.Ama inanılmaz deniz sevgisi var kızmın girince çıkmak bilmiyor.Ece'nin de dediği gibi denizi seviyor ama banyo yapmaktan nefret ediyor.Emeklemeye başladı,oyuncak sayımız hergeçen gün artıyor.Gelişimi için ayna,telefon önemli olduğu için aldık.Aynamızın karşısına geçip hergün 'ayna ayna söyle bana benden güzel var mı dünyada ?' diye soruyoruz.Topu sadece ağzına götürüyor,henüz oynuyamıyor.Kitaplarımız var(kırmızı başlıklı kız,pamuk prenses)şimdilik sadece 1-2 dak.bakıyor ama bu bana yetmiyor.Ben istiyorum ki dinlesin.Biraz abartıyorum ...Sabah kahvaltılarına başladık,yumurta,peynir ve pekmez veriyoruz.Yemesi için herşeyi yapıyoruz ama asla yiyeceklerini birşeylerle karıştırmıyoruz.Çünkü peyniri peynir,yoğurdu yoğurt gibi yesin istiyorum.Karıştırılmasına karşıyım arkadaşlar.

6.AY
Kızım artık ek gıdalara geçmemizin zamanı gelmişti.Öncelikli olarak eksiklerimiz giderilmeliydi.Cam rendeye ihtiyaç vardı.Adana'ya yabancı olduğum için baktığım yerlerde cam rende bulamadık,üzüldüm.Neyse dedik ve başladık ek gıda serüvenimize.Meyve suları ve sebze çorbaları.Çorbasında patates,havuç ve et başrollerde,eklemeler yaparak hergün yeni bir çorba yapıyordum .Sabah 05.30 kalkarak kızımın yemeğini hazırladım.Sadece yoğurt mayalama işini beceremiyordum.Sağolsun Bahar imdatıma yetişerek kızımı yoğurdunu aylarca mayaladı.Teşekkürler Bahar.Ama bu arada ben de boş durmuyordum her gece ben de denedim mayalamayı ve temmuzdan sonra kendim halletmeye başladım.Akşamları işden geldiğimde yediğini duyduğumda seviniyordum,yemediğinde de çok üzülüyordum.Yemek konusunda takıntılıyım.Kızımın favori yemeği brokoli(hiç sevmez)Önceleri yoğurtla yediriyordum,sonra demiri azaltır diye bıraktım.Yeşil yapraklıları yoğurtla vermeyin.

5.AY
Kızım artık oturabiliyor,uzatılan herşeyi alabiliyordu.İlk yolculuğu da bu aya rastlıyordu.Uçakla Trabzon'a gidecektik,çok kötü bir yolculuk geçirmişti kızım.Kalabalığa alışık olmadığı için süt zamanı geldiğinde yediremedim, 1 saat sürekli ağladı.Alana indiğimizde sanki ağlayan o değildi,herkese gülüyordu bu sefer.Hemen Pelin kucağına aldı ,sanki hep yanındaymış gibi davrandı kızım teyzesine.Trabzon'da kızım artık dışarı çıkıyor,geziyordu.Çünkü Adana'da çok az dışarı çıkmıştı.Arkadaşlarım,tanıdıklarımız ve akrabalarım kızımı görmeye geliyorlardı.Bazen gün içinde 3 sefer ayrı ayrı misafir ağılıyorduk.Anneannemiz sürekli kızıma şarkı söylüyor,dedemizde dışarı çıkartıp gezdiriyordu.Tam 1 ay kaldık.Orda kızımı doktora götürdük(anneannesi de görsün istedim torununa nasıl baktığımı)Gerçekten doktor herşeyin yolunda olduğunu söyledi.Tabiki bizim babamız çok dikkatli.....6 aydan sonra demire başlamamız gerektiğini söyledi,biz zaten biliyorduk.Devit devam

4.AY
Kızım artık 4 aylık.Kolik ağrılar azalmaya,Nehir daha da hareketlenmeye başladı.Ben işe başlamak zorunda kaldım.(Kurumumuz kapandığı için sorun olabilirdi)Ama kızımı emin ellere emenet ediyordum babaannesine...))
Her sabah kalkıyor pusetiyle babaanneye bırakıyorduk.(Çok sağolun,zor dönemleri sayenizde atlattık Emine anne)Orda hayatından memnundu.Bu arada yemek yemesiyle ilgili bir problemi olmadı.Ben pompayla sağdığım sütleri bırakıyordum,babaannesi veriyordu.Ek gıdaya hiç başlamadık.Her ne kdar büyükbabası bu çocuk bizim yrediklerimize bakıyor canı istiyor dediyse de babaannesi ve de ben birşey vermedik.Gelişimi,boyu,kilosu gayet normaldi kızımın.Ece onunla sürekli konuşuyor ismini söyletmeye çalışıyordu.Kızımda hiç tepkisiz değildi tabiki,o da durmada sesler çıkarıp cevap veriyordu.

3.AY
Bizim kolik ağrılarımız azalmadan devam ediyor.Fakat gün geçtikçe kızıma daha çok alışıyordum.Okuduğum kitaplardan öğrendiklerimi yapmaya çalışıyordum.Gün içinde hergün ayrı bir odaya götürüyor orası hakkında bilgi veriyordum(Bu masa,sandelye,ayı........)Yatağını üzerine astığımız dönencesi çok hoşuna gitmişti kızımın ,ilk oyuncağı da Safinaz adını verdiğimiz bir bebekti.Onunla konuşurdu bebeğim.Babaanneye giderken yolda kaybettik safinazı kızım konuşmaz oldu,hemen vakit geçirilmeden yenisi alındı Safinaz'ın.Gelişimi normal gidiyordu,her ay alması gereken kiloyu alıyordu.Yalancı memeye alışmalı dedi büyüklerimiz(çalışan anne için şartmış)Kızım yalancı memye alıştıralım derken kafası karıştı,normal sütü de almamaya başladı.Tam 10 gün hiçbir şey yediremedik.Zor 10 gün .....Çok şükür uzun sürmedi,devam ettik süt vermeye.Artık doğum iznimin bitmesine az kalmıştı,kızımdan nasıl ayrılacam,ne yapmalıyım düşünceleri sarmaya başlamıştı beni.

2.AYI
Kızım artık 2 aylık olmuştu ama gaz sancıları artarak devam ediyordu.Canım kızımın en çok ağrı çektiği saatler sabah 05.00-09. ve gece 23.00-2.00 Bu saatlaeri unutabilmemin imkanı yok ,Çünkü kollarımızda sallamaktan artık halsiz düşüyorduk ama Nehir genede ağlıyordu.Hiç susmadığı zamanlarda arabayla dolaşıyorduk(herkese tavsiye,kolik ağrısına biraz iyi geliyor.Biraz diyorum çünkü hiçbirşey o ağrıyı geçiremiyor. )Başka tavsiyelerde de bulunabilirim çünkü çok çektim,çok şey denedim.Herkes birşeyler söyledi,her söyleneni de düzelir diye yapdım.En güzeli sabılı olun ,mutlaka yanınızda birileri olsun.Çok bunaldığınızda ortam değiştirin(ben bunu hiç yapamadım)Arkadaşım söylemişti bebeğinizi camdan atmayı bile düşünebiliyorsunuz.Sıcak su torbası mutlaka bulundurun,duttan komposto yapın (ama çok)hem gaza iyi geliyor hem süt yapıyor.Doktorlar kızabilir(bizim babamızda doktor) ilaç falan vermeyin işe yaramıyor.Biz burdan bitkisel bir ilaç aldık(Amerikan menşeili.)Kızımın ağzını o kadar zorluyorduk inanamazsınız ama gene de hiç bir şey olmadı.Gazını düzenli çıkarın ,sizin yedikleriniz çocuğu etkilemiyor.Kolik zor ,hem bebeğe hem aileye.Ağrılarla 2.ayda geçti.

1.AYI
İlk ayında dedesi ve anneannesi bizimleydiler,çok kolay geçti o yüzden.Ağladığında herkes yardım ediyordu bana.Yalnız bir sorunu vardı kızımın ememiyordu,bu yüzden bizde teknolojik gelişmelerden yaralandık.Cenk hemen gidip bir pompa aldık ve sorunu çözdük.O günden belliydi kızımın biraz nazlı olacağı....Geceleri acıktığında ağlamaya başladığında yan odadan anneannesi koşarak gelirdi yardıma,aman kızımı ağlatmayın diye .Kızım çok akıllıdır benim ,dedesi onunla konuştuğunda dinlerdi .İlk başlarda alamadı Osma dedemiz kucağına korktu,bir yerine zrara veririm diye.Bizi de almamış 40 mız çıkana kadar kucağına.Ama Nehir'ne kıyamadı,40 beklemen aldı.Annem çok şaşırmıştı,ama şaşırılacak bir şey yoktu ki torun başka evlat başka...Aaaa unuttum büyükbabası kızımın kulağına ilk ezanını okudu,ismini söyledi.Teşekkür ederiz.Annelik zor iş ...Her şeyde yabancısın,yanında büyükler olmasa çok fene .Ankaradaki dayım yanında 4 çocuk yetiştirmiş tecrübeli bir yardımcın var demişti,gerçekten tecrübe önemli şey.....En çok zorlandığımız şey de banyo yaptırmaktı kızıma.Anneannesi,babaannesi,Ece ve ben( 4 kişi).40 çıkana kadar hep bereber yıkadık,bir sefer annemle yıkarken elimizden kaçıyordu bebeşimiz:Annem sakın yalnız yıkama kızım dedi.Sağolsun babaennesiy ve Ece bizi yalnız bırakmadı hep birlikde yıkadık.Nasıl mı?Babaannesi kızımı tutuyor,ben yıkıyorum,Ece su döküyor.Muhteşem bir üçlüydük....Sürekli bir ağlaması vardı,gazmış.İlk zamalar fazla değildi ama ilerleyen zamanlarda artan bir gaz ağrısı çektik kızımla.35 günün sonunda dedemizi ve anneannemizi gönderdik Trabzona.Ama ben biraz rahatsızlanınca gittikleri günün ertesinde tekrar 22 saatlik yolu aşarak geri geldiler Adana'ya.Ben tamamen iyileşince tekrar 22 saatlik otobüs yolculuyla geri dönüler Trabzon'a.Sizleri çok seviyorum canım annem ve canım babam

















Dünyada en çok istediğim şey bir bebeğimin olmasıydı.Kızımın hayatıma girdiğini öğrendiğim dünyalar benim oldu.Artık anne olacaktım,acaba annem gibi olabilecek miydim?Hep bunu düşünmeye başlamıştım artık(hala da düşünüyorum.canım annem benim.Seni çok seviyorum...)))

Hamileliğim çok kolay geçti.Boncuğumun bana hiç bir zorluğu olmadı.Ne midem bulandı ne de başka biryerim ağrıdı.İlk zamanlar acaba kızımız mı olacak oğlumuz mu olacak diye çok düşünmüştük Cenk'le...Sonundaaa kızımızın olacağını öğrendik 4. ayın sonunda.Sonrada ismi ne olmalı telaşı sardı bizi,ama biz anlaşmıştık Cenk'le kız olursa ismini ben koyacaktım.İnsan hayatında isim önemliydi,o yüzden güzel ve anlamlı olmalıydı kızımın adı.Deniz olsun dedim
(ben Karadeniz ,Cenk Akdeniz)hem de tanıdığım tüm Denizler güzel....İstemedi babamız,biz de kıyamadıkona.Bu durumda biricik dayımız devreye girdi' Nehir olsun mu 'dedi.Evet aradığım isim Nehir.Böylelikle ismi de koyuldu kızımın.(İsmi gibi hayatıda hep güzelliklerle geçer.)
7.aya kadar hiç hazılık yapmadık(batıl inançları olan biriyim)Sonra bir baktım ki doğuma birkaçgün kala ne çok şeyi varmış bebişimin.İstanbul'dan Aylin,Trabzon'dan Pelin.anneanne,dedesi,İzmir'den Ömer geldi.Herşeyini tek tek Aylin ütüledi kızımın.Sonra hep beraber Ebru,Ece'si,Pelin,Aylin,Ömer,ben ve Cenk büyük heyecan içinde odasını yerleştirdik.
Büyük bir heyecanla yattık,sabah uyandık ve hastahaneye gittik hep birlikte.Doğumu sezaryanla yapmaya karar vermiştim ama içimde de normal doğum mu yapsay mıdım diyede düşünüyordum.Ama gerçekten de normal yapamıyacakmışım çünkü kordon kızımın boununa dolanmaış.Cenk evden çıkşımızdan doğum anına kdar olan herşeyi kamerayla görüntüledi.
Yeşil elbiseleri giyip ameliyathaneye gittik,sonrasını tabiki hatırlamıyorum,gözlerimi açınca kızımı verdi kollarıma Cenk.Çok GÜZELDİ KIZIM,SENİ ÇOK SEVİYORUZ MELEK KIZIM..........İYİKİ ARAMIZDASIN.....

12 Temmuz 2006





















"06.03.2005 "

02 Temmuz 2006















canım kızım 19 aylıksın.Seninle ilgili birçok resim,çok fazla kamera görüntüleri var.Ama farkna vardımki bu böyle olmuyor.Boncuğa bir sayfa açmalıyım,senin herşeyini anlatmalıyım.Uzaktaki anneannesi,dedesi,teyzeleri,biricik dayısı ve tüm sevenleri kızımın neler yaptığını bilsinler.Gerçi telefonla anlatıyorum ama yetmiyor....Biraz da kendim için yapıyorum dert ortağım benim,sırdaşım...Geç verilmiş bir karar olduğu için öncelikle senin dünyama girdiğin andan başlayarak herşeyi yazmak istiyorum.Sonra seni sevenlerin senin için neler hissettiklerini soracam ve yazmalarını isteyecem.